Thursday, March 18, 2010

Başkalarının Hayatı

Fransızca dersinde ekoloji konusunu işlerken bir audio dinledik. Alman bir kız, hafif aksanlı Fransızcasıyla Almanya’da ekoloji sisteminin nasıl işlediğini anlatıyor. Güneş enerjisi sistemine geçmek için çatınıza plakalardan taktırmak isterseniz bu plakaların metrekaresinin 100 euro’sunu Alman hükümeti karşılıyormuş (toplam m2 fiyatını vermedi) aynı zamanda da eğer elde ettiğiniz enerji ihtiyacınızı aşarsa kilowatt başına 0.9euro verip sizden ürettiğiniz enerjinin fazlasını satın alıyormuş. Diyarbakırda olsa küçük çaplı bir servet edinebilirsiniz de Almanya’nın güneşinin kendine bile pek hayrı yok :)


Çok çok beğendiğim bir filmden çok etkileyici olduğunu düşündüğüm bir sahneyi hatırlattı bunu dinlemek bana. “Das Leben der Anderen” Türkçesi, Başkalarının Hayatı. Doğu Almanya’da gerilimin doruk noktasına ulaştığı, herkesin denetlendiği endişe dolu 80li yıllarda geçiyor film.

Bir gün yemekhanede öğle yemeği yerlerken çocuğun biri keyifli keyifli fıkra anlatmaya başlar;

Bir yoldaş, her gün kalkınca Günaydın Güneş dermiş, o da günaydın Max, nasılsın bugün diye cevap verirmiş. Öğlen aynı şekilde, -Tünaydın Güneş, -Tünaydın Max, nasıl güzel geçiyor mu günün? Akşamüstü olup Max güneşe İyi akşamlar Güneş dediğinde, güneşten cevap yok… Max alınıp Neden bana cevap vermiyorsun diye sorunca, Ben artık Batı Almanya’dayım, senden bana ne? cevabını aldığını anlatırken sizin de yüzünüze bir gülümseme yerleşir, gerek fıkranın komikliğinden gerek çocuğun coşkusundan…

Birlikte yemek yediği arkadaşları gülerken, masanın öbür ucundaki yüksek rütbeli şahıs abartılı bir şekilde gülüp çocuğun yaka numarasını sorduğunda, yüzünüzdeki gülümseme öylece donakalır. Çocuğun kanının çekildiğini fark edersiniz, size çok uzun gelen saniyelerden sonra yüksek rütbeli bu sefer gerçekten gülerek şaka yapıyorum, komik fıkraymış der.

Çocuk nefes almayı başarır, gerilen omuzları iner ama sizin sinirleriniz laçka olmuştur, doğru dürüst rahatlayamazsınız bile, bunun olabilitesinin yüksekliği üzerinize çöreklenir.

Filmde başrol oynayan adam aynı zamanda Michael Haneke’nin 10 sene aradan sonra yeniden bu sefer İngilizcesi çekilen meşhur Funny Games filminin orijinal versiyonunun da başrol oyuncusudur. Filmin çekimlerinden hemen sonra vefat etmiştir. Funny games’in yeniden çekilmiş versiyonunun da komik bir hikayesi var, filmin orijinalinde aile polisin numarasını bilmediği için arayamazken, Amerika’da nine one one’ı (911) bilmemek mümkün olmadığı, bu kimseye inandırıcı gelmeyeceği için, senaryoda değişikliğe gitmek zorunda kalmışlar.

No comments:

Post a Comment