Wednesday, March 3, 2010

patron

Bizim marka yöneticisi olan çocuğu çok seviyorum, çok tatlı çocuk. Benden de sadece 5 yaş büyük zaten. O yüzden birçoklarına çok antipatik bir kelime gibi gelebilecek patron kelimesini ben çok sevdim. Durup durup “Patron! Naber patron?” diyorum :) İnşallah dalga geçiyorum sanıp alınmıyordur... Ben meyilliyim ya alınmaya, insan herkesi kendi gibi sanarmış...


tandanslarım yazısına minik bir edit;
işyerindeki redaktörle konuştum. şapka tamamıyla kalkmamış, yazılışı aynı olup okunuşu farklı olan kelimelerde hala zorunluymuş (kar, hala vb. ortaokul örneklerini hatırlayın işte, bkz. düşeyazdım.) ama "orda bile koymuyolar ki" diye dert yandı bana hehe. biliyorsunuz sempatim sonsuz :)

No comments:

Post a Comment