Wednesday, April 21, 2010

briefing

Ajansın en sevdiğim özelliklerinden biri herkesle konuşacak bir sürü konu bulunması. Herkes dolu, herkes komik ve neşeli ve en önemlisi kimse kasıntı değil. Kimse ay dur şu stajyere biraz mesafeli durayım, tavır takınayım ki haddini yerini bilsin halet-i ruhiyesinde değil.
Pazartesi günü bir markanın imaj kampanyası için bilgilendirme alıyorduk. Gördüğüm en kalabalık briefti. Gelen geçen bile neler oluyor burada diye bakıyordu. Kalabalık oluşuna değiniş sebebim, yani istense gayet cıvımaya müsait bir ortam oluşuydu çünkü 3 kişi bile bir araya gelse kahkahalar kopuyor.
Reklamlarda yasa gereği rakip firmaların adının kullanılamaması malumunuz. Haksız rekabet çerçevesine girilmemesi zorunluluğundan ötürü. Bunu bilen kreatif ekibin başındaki çocuk sordu, dedi ki; olumsuz bir şekilde kullanmasam  sadece vereceğim örnekte hiçbir yorumda bulunmadan adını geçirsem onu da mı yapamıyorum? Briefi veren cevap verdi; “İstersen -“rakipfirmanınadı” t...klarını yiyeyim- bile diyecek olsan yine de adını geçiremiyorsun.” Herkes koptu, benim gülmekten nefesim tıkandı. Ama işte gerektiğinde sonuna kadar ciddi olmayı da biliyorlar, nitekim 10 saniye sonra herkes susmuştu ve gayet ciddi bir şekilde briefin gerisini dinliyordu. Bu dengeyi tutturabilmek zor bir şey olsa gerek diye düşünüyorum. Helal olsun.

No comments:

Post a Comment