Saturday, April 10, 2010

Déjà vu

Şu aralar favori aktivitelerimden biri iş olmayan Cuma akşamları yanımda oturan arkadaşımla bilgisayarda kim 500 milyar ister oynamak. Uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Her ne kadar benle, Cartel’in almancı olduğunu bilmiyordum diye sen çocukluğunu mağarada geçirdin herhalde diye dalga geçse de oyunda birbirimizi tamamladığımız bir gerçek. Ben spor sorularına pek karışmıyorum (Mark Spitz falan çıkmadıkça) o edebiyat sorularına karışmıyor (Tolkien falan çıkmadıkça) tarih desen allahlık Ali Bey...
Öncesinde de bizim işyerinin yanında açılan Dükkan Burger’e gittik, hamburgerleri zaten çok güzel onu biliyordum da çok ilginç bir yer seçmişler restoran için, o çok hoşuma gitti. Dışardan tamamen bir mezbaha gibi gözüküyor(kötü bir anlam yüklemiyorum, tam tersi gayet otantik), kapılardan geçerken de keza, ama içeri girince bambaşka, bütün duvarlara graffiti yapmışlar, restoranın yarısı tek pota basket sahası... Graffitilerden biri eli baltalı bir kasaptı, çizimin gücü işte o bile enteresan gösterilebiliyor, yoksa bildiğin kasap. Kasap deyince Demet Akbağ geldi aklıma, herhalde bir oyununda öyle bir dialog vardı ama bağlantıyı kuramadım şimdi. Böyle hiç yoktan aklıma bir şey gelince, kaynana Semra’nın sözlerinden yapılan remix geliyor aklıma; daldan dala daldan dala dal dal dal dal J
P.S: O gün işyerinde bana bir brief verilirken 2 kere ardarda deja vu oldum. Kim dejavu’yu nasıl yorumluyor bilmiyorum ama bana doğru yolda olduğumu hissettiriyor. Aslında determinismi çok olası bulmuyorum ama herneyse, olasılıksız kitabını okuduğumdan beri deja vu’yu böyle yorumluyorum, belki de hiç böyle anlatılmak istenmemiştir kitapta... Ama herkes her zaman her şeyi anlamak istediği gibi anlar nasıl olsa, değil mi?

3 comments:

  1. Hic oyle dogru yoldayim falan diye kandirma bence kendini. <a href="http://discovermagazine.com/2005/sep/psychology-of-deja-vu>Bilimsel arastirmalara gore</a> deja vu hissi en cok stres altinda ve yorgun oldugun zamanlarda (gun sonu ve haftanin son gunlerinde), ayrica en cok yirmili yaslarda, cok gezen ve egitimli insanlarda goruluyormus. Cuma gunu tum sartlari yerine getirmissin :) Linkteki Freud'un yorumu beni ayrica kopardi bu arada.

    ReplyDelete
  2. hahah komikmiş, desene pollyannacılık sökmedi :)

    ReplyDelete